I got back into Istanbul earlier this morning, hung out with some great people I met on my Kapadokyan adventure, had a little lunch and passed out. The last four days have been full hiking in and around valleys and caves, eating delicious food, meeting fun people and learning about the local history. Just as I had gotten over the eleven and a half hour bus ride to Kapadokya (with a little help from a trip to a hamam), I had to get on the returning bus.
I had the most wonderful time and would like to get into all the details, so I've decided the best way to tackle the trip is by writing the post in three parts: Day One, Day Two and Day Three. This will also allow for more picture sharing. I took over 200 photos and I'm having a tough time choosing which to post.
Stay tuned.
2 comments:
Merhaba Samantha,
internette 'urban sketchers' diye aramalar yaparken bir şekilde ulaştım sana, bloguna, illustrasyonlarına..
özellikle bir çiziminde rastladığım "çay ve sucuklu tost çok lezzetli!" cümlesini görmek gerçekten de lezzetliydi!
Türkiye deyim ama İstanbul da yaşamıyorum.. Belki senede üç-beş kez oradayım.. Bir başka çiziminde rastladığım "Türkiyenin en çok konuşturan operatörü Avea" yazımından anladığıma göre Türkçe biliyorsun ve İstanbul' da yaşıyorsun.. Umarım İstiklal de dolanırken ya da Ortaköy de simit-çay tüketirken sokağın bir köşesinde rastlarım çizdiklerine, yaptıklarına..
bilmiyorum ne kadar süredir İstanbul' dasın ama ülkem ve insanlarım hakkında merak ettiğin ya da ilginç görüp söylemek istediğin birşey varsa bunları konuşmayı pek isterim..
Merak ve ilgiyle..
Berşan Kayıkcı
Teşekkürler Berşan—
I am still learning Turkish, so I had a little help with the translation of your post.
I am glad you are enjoying my work and are finding the blog interesting. I look forward to gaining a decent grasp on Turkish so I can better understand and respond to your comment :)
Post a Comment